22 Şubat 2010 Pazartesi

Oyunlar bulutların üzerine çıkar mı?

Tam 2 yıl önce StreamMyGames'i görüp günlüklemiştim, o zamanlar cloud-computing (Henüz Türkçesini üretemediğimiz ve bunun için artık geç kalmak üzere olduğumuz) denen şeyden haberim yoktu. Bugün www.onlive.com'u görünce aslında bunların cloud-entertainment veya daha dar kapsamda cloud-gaming denen şey olduğunu anladım.

Cloud-gaming özetle şu; bir bilgisayar oyununun bir sunucuda çalışması, sunucuya bağlanan oyunculara oyunun video görüntüsünün iletilmesi ve onlardan klavye fare girdilerinin alınması yöntemiyle etkileşim sağlayan bir teknoloji.

Bu teknolojinin yaygınlaştığını düşündüğümüzde olacaklar şunlar; Oynamak istediğiniz oyunun donanım ve yazılım gereksinimleri umurunuzda olmayacak, bilgisayarınızın video oynatabilecek ve iletişim için kullanılacak küçük bir programı çalıştıracak kapasitede olması yeterli olacak. Muhtemelen bu siteler zamanla tarayıcı üzerinden de çalışabilecek, belki bilgisayarınıza bir şey kurmanıza da gerek kalmayacak. Oyunlar sunucu sitelere satılacak, oyuncular da üye oldukları sunucu sitelerden kredi kartıyla ödeme yapıp istedikleri oyunu belli bir süre oynama hakkı satın alacak.

Tabii şimdilik hepsi hayal, ne düşündüğünüzü biliyorum, daha video sitelerinden takılmadan video izleyemiyoruz bu bağlantıyla bir de oyun mu oynayacağız diyorsunuz.

10 Şubat 2010 Çarşamba

VLC'nin promosyon videosu



Tesadüfe bakın ki tam da bugün e-dergi için VLC yazısı yazmıştım, akşam bunu gördüm :)

7 Şubat 2010 Pazar

Flash Player 10.1'i deneyin

Maalesef Flash Player'in Linux sürümü çok kötü bir performansa sahip, buna bazı ekran kartı sürücülerinden kaynaklanan performans sorunları da eklenince bazı sistemlerde yoğun flash bulunduran siteler açıldığında gözle görülür hız sorunları yaşanabiliyor.

Adobe bu yıl içinde Flash Plugin'in 10.1 sürümünü duyuracak, ancak 10.0 ile performans sorunları yaşıyorsanız şimdiden bir deneme yapabilirsiniz.

http://www.adobe.com/software/flash/about/ Adresinden kullandığınız Flash Player sürümünü öğrenebilirsiniz, 10.1 için http://labs.adobe.com/downloads/flashplayer10.html adresindeki "Download plugin for Linux (TAR.GZ)" bağlantısından arşiv dosyasını indirip, içerisindeki libflashplayer.so dosyasını çıkarıp, root kullanıcı ile /opt/netscape/plugins yoluna kopyalamanız yeterli. Tarayıcınızı kapatıp açtığınızda 10.1 sürümü kullanmaya başlayacaksınız.

Ancak 10.1 henüz kararlı bir sürüm olmadığından geri dönüş yapmak isteyebilirsiniz. Bunun için ya mevcut .so dosyasının üzerine yazmadan bir yedeğini alın, ya da "sudo pisi it flashplugin --reinstall" komutunu çalıştırmanız yeterli olacak.

1 Şubat 2010 Pazartesi

Kablosuz optik internet bağlantısı

Kablosuz internet bağlantılarının yaygınlaşmaya başladığı yıllarda arkadaşlar arasındaki sohbetlerde aslında kablosuz iletişimin çok eski olduğunu söyleyip gülerdik, mesela Amerikalıların dumanla iletişimi, güvercin postası, özel ulak vs.

Bu geyiklerden birisinde denizcilerin ellerindeki fenerlerle uzaktakilere gönderdiği mesajlar da konuşulmuş ve madem ki radyo sinyalleri ile veri aktarılabiliyor neden ışık ile aktarılmasın ki? diye tartışılmıştı.

Nihayet Pensilvanya Üniversitesinde yapılan bir labaratuvar çalışmasında güçlü lazerler kullanılarak 1GBps'nin üzerinde veri transferi optik teknoloji ile yapılmış.

Bildiğimiz gibi mevcut kablosuz teknoloji pek güvensiz ve kontrolü kolay değil, oysa optik teknolojide güvenlik için alacağınız önlem odanızın perdesini çekmek olacaktır :) Öğrencinin dediğine göre duvarları siyaha boyamadığınız sürece odanızdaki optik modeminizle sağlıklı ve güvenli bir bağlantı yapabileceksiniz.

Tanıştırayım... bu Pardus

Dün akşam yakın bir arkadaşımın bilgisayarına Pardus kurulumu yaptım, kendisi uzun zamandır benim Pardus kullandığımı biliyordu ve sonunda benden kurmamı istedi. Zira malum sistem programlar kuruldukça yavaşlamış, virüs ve trojan korkusuyla yaşamaktan bıkmış, yakın çevrede yaşanan birkaç msn şifresi çalınması olayından dolayı da bankacılık işlemleri konusunda kendini güvende hissedemiyormuş. Bilgisayarı 40 yaşlarında bir anne ve 11 yaşındaki kızı kullanıyor. Daha önce sadece Windows kullanmışlar.

Bilgisayar biraz eskiydi, 512MB Ram ve yavaş bir diski vardı, KDE4'den dolayı bu beni biraz endişelendirdi, çünkü en azından hızlı bir sabit diski olsa hızlı takas dosyası kullanımına güvenirdim. Anakartta Intel'in Brookdale (bayağı eski) görüntü çipinden emindim, ama çok fonksiyonlu HP yazıcının sorun çıkarabileceğini düşündüm. Tam tersi oldu, görüntü çipi yüzünden kuruluma geçemeden görüntü dondu ama kurulumdan sonra yazıcı tıkır tıkır çalıştı :)

Kurulumu F3-Vesa ile açarak yapabildim, kurulumdan sonra da yine açılış seçeneklerinden Güvenli Kip seçerek ancak 640x480 ile açabildim. Bu çözünürlükte yönetim işlemlerini yapmak imkansız. Pardus 2009 ile popülaritesini kaybetmiş olan meşhur xorg.conf'a 800x600 ekleyip yeniden başlatıp Ekran ayarlarından sürücü modülü olarak Intel seçtim ve bingo. Tabii ki hemen arkasından masaüstü efektlerini denemek istedim, ama ekran tekrar dondu, sonra tüm işlemleri yeni baştan yaptım. Yani kurulum biraz sancılı geçti, sistemi pek tanımayan bir kullanıcı olsaydım destek almadan Pardus'u kurmam çok zordu.

Efektler olmasa da olur dedikten sonra herşey çok iyi gitti, Plasma masaüstü konusundaki kısa bir bilgilendirmeden sonra Dizin Görünümü ve Basit Menü kullanımının iyi olacağına karar verildi ve kullanım demosuna geçtik.

Tabii ki ilk kullandıkları yazılım Firefox oldu, Windows'ta da onu kullandıkları için hiç yabancılık çekmediler, sonra MSN istemcisi olarak amsn iyi olur diye düşündüm, onu da beğendiler, Amarok'a ise hayran kaldılar. Ne yazık ki son ikisini hiç kullanmadığımdan pek yardımcı olamadım. Zaten basit internet-ofis kullanıcıları oldukları için ihtiyaç duldukları her şey kurulumda yükleniyor.

Biraz kullandılar ve ilk izlenimlerini aldım, herkesi şaşırtan şey Pardus'un daha hızlı olması olmuş, (Daha Xfce'yi görmediler tabii), program ekleyip kaldırmanın bu kadar kolay olmasından ve masaüstünün şıklığından da etkilenmişler. Plasma masaüstü ben kullanırken bir defa çöktü ama onlar kullanırken canavar gibiydi :) Sanırım KDE uzun zamandır Xfce kullandığım için bana tepkili... bu olaydan sonra bende KDE4'e güvenmeye başladım ve bir süre KDE kullanacağım.