22 Ocak 2009 Perşembe
20 Ocak 2009 Salı
Pardus nereye koşuyor?
Daha dün IRC-Pardus kanalında bir kullanıcı akşam Pardus'u güzelce kapatıp uyuduğunu sabah açtığında 800x600 çözünürlükle karşılaştığını anlatıp yardım istiyordu, bir süre bu sorun çevresinde yazıştık birkaç deneme yaptık vs. Yine bir başkası aynı şekilde ertesi gün ses çıkmadığından şikayet ediyordu.
Bugün sabah sistemi açınca ses ve görüntü konusunda aynı şeyler başıma geldi (dejavu gibi), 800x600 çözünürlük, pencere dekorasyonları yok ve ses yok. Dün akşam yaptığım şey paket yöneticisinden kullanmadığım birkaç paketi kaldırıp birkaçını yüklemek olmuştu, bu arada güzel bir şekilde çekirdek güncelemesi de yapılmış. Ancak bu sabah "pisi up" komutunun güncellenecek paket listesine baktığımda nvidia-drivers ve alsa-drivers paketlerinin güncellenmediğini anladım.
Bu bana biraz garip geldi, çekirdek güncelleniyor ama en temel sürücüler güncellenmiyor, bu iki paketi "pisi it xx --reinstall" ile güncelledim, 800x600 çözünürlükten dolayı Tasma ile görüntü yöneticisine ulaşmak mümkün olmayınca Alt+F2 ile "display-manager" komutunu girerek açtım, nvidia sürücüsünü ve monitörümü ayarladıktan sonra yeniden başlattım ve Pardus sağlığına kavuşmuş oldu.
Hatırladığım kadarıyla 2008'in ilk güncellemelerinde de böyle bir sorun yaşanmıştı, güncellemelerin tamamını yapmayan kullanıcıların başına benzer şeyler gelmiş forumları ve listeleri bayağı meşgul etmişti.
Bunun sebebi ister paket güncellemelerinin yeterince test edilememesi, güncellemelerin özensiz yapılması veya başka bir şey olsun sonuca bakınca Pardus'u kararsızlaştırdığı açık. Bence kararsızlık bir yazılımın başına gelebilecek en berbat şey. Bunun bazı durumlarda ne kadar önemli olabileceğini biraz esprili de olsa "if Kararlılık < Hız: Hız = 0" başlıklı yazıda yazmıştım.
Bir Linux dağıtımının geliştirilmesindeki en temel konulardan birisi dağıtımın güncelleği ve kararlılığı arasındaki dengeyi tutturabilmek olsa gerek. 2 Yıllık bir kullanıcı olarak Pardus'un 2007 sürümünde bu dengeyi iyi tutturduğunu ama kararlılık konusunda 2008'de bunu başaramadığını düşünüyorum, hala 2007.3 kullandığını söyleyen kişileri görmek beni şaşırtmıyor ve 2008.2 arefesinde değişen bir şey yok gibi.
Bu konuda geliştiricilerinde kendi arasında özeleştiri yaptıklarını ve en iyi çözümü aradıklarını geliştirici listesini takip edenler zaman zaman görüyor. (Örnek)
Bence 2008 yılı Pardus açısından dokuz canlı 2007 sürümünün can çekiştiği, 2008'in olgunlaşmaya çalıştığı bir yıl oldu, bir son kullanıcı olarak bundan memnun olmasam da Pardus bu şekilde kendi imajını inşa ediyor diye düşünüyorum, yani köklü dağıtımlara baktığınızda kararlılık ve güncellik konusunda kafanızda belirgin bir imajları vardır, hangi depoları veya sürümlerini kullanacağınıza tereddütsüz karar verebilirsiniz, Pardus'da bu imajı yavaş yavaş oluşturuyor. (Burada bazılarının aklına gelebileceği gibi Debian depoları ile Pardus'u karşılaştırmak doğru olmaz bence ama eminim geliştiriciler bu gibi modelleri de değerlendirip bir yol çiziyor/çizecek)
Geçen yıl Pardus'u iş amaçlı kullananların 2008.1 yayınlanana kadar 2007.3'te kalmalarını önermiştim. Bu yıl da yoğurdu üfleyerek yemeyi önereceğim; 2009.1 çıkana kadar (sallıyorum: Temmuz 2009) kesinlikle 2008.2'de kalın. Üstelik yeni sürüm çıksa bile uzun bir süre eski sürümde güvenlik güncellemeleri ve bazı paket güncellemeleri yapılmaya devam ediliyor, kesinlikle hiçbir şey kaybetmeyeceksiniz. Ama ev kullanıcıları bu öneriyi görmezden gelebilir tabii.
Bu kadar yazdım diye dağıtım geliştirmesi konusunu iyi bildiğimi düşünmeyin, öyle olsa zaten burada değil geliştirici listesinde yazıyor olurdum :) Ama bir kullanıcı olarak ne düşündüğümü de yazmak istiyorum; Pardus'un artık 2009 sürümü ile kullanacağı ÇOMAR, PİSİ, YALI ve Tasma araçları gibi dağıtımın omurgasını oluşturan projelerinde yeni özellikler yerine hata düzeltmelere ağırlık vermesini ve paketlerin yeni sürümlerinin güncellemelerinde acele etmek yerine belirli bir zamanda topluca mesela 2009.2 sürüm geçişinde yapılmasının iyi olacağını düşünüyorum. Bir sonraki yeni sürüm paket güncellemesi de 2010 geçişi ile 2009 deposunda yapılır.
Evet şimdi de çuvaldızı batırma zamanı; hala test takımına katılamadım ama 2009 için KARARLIYIM :)
13 Ocak 2009 Salı
"Django template" sistemini bağımsız kullanmak
Django'nun en sevdiğim tarafı veritabanı soyutlaması değil şablon sistemi, bunu da bağımsız bir python projesinde kullanabilir miyim diye bakınırken önce yolum (Pardus IRC kanalından uic'in önerisiyle) Mako Templates'e düştü. Bir taraftan Mako'yu kurcalarken bir taraftan da django belgelerine bakınıyordum ve bingo! küçük bir paragraf buldum, tam istediğim şey...
# -*- coding: utf-8 -*-
from django.template import Context, Template
#İşte burada manuel konfigürasyon yapıyoruz
from django.conf import settings
settings.configure()
def index():
t = Template('Benim şablonum {{ var }}.')
c = Context({'var': 'süper oldu.'})
return t.render(c)
print index()
Ayrıca configure() fonksiyonuna parametre olarak çeşitli ayarları belirtmek mümkün;
settings.configure(DEBUG=True, TEMPLATE_DEBUG=True,
TEMPLATE_DIRS=('/home/web-apps/myapp', '/home/web-apps/base'))
12 Ocak 2009 Pazartesi
Mini ITX masaüstüne inmiş
Hayallerim gerçek oldu, bu yaz anakartı değiştireceğim galiba;
http://www.pclabs.com.tr/2008/11/10/zotac-nforce-630i-itx-anakart
http://www.pclabs.com.tr/2008/11/10/zotac-nforce-630i-itx-anakart
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)