OCR Konusunda Gogılın epey geriden geldiğini düşünüyorum, yine de bu konuda bir çalışma varmış. http://googlecodesamples.com/docs/php/ocr.php Adresinden uygulamanın Google Docs'a erişim iznini verdikten sonra siz de deneyebilirsiniz. Gönderdiğiniz görüntü Docs belgesi olarak açılıyor, ama hemen sevinmeyin, oldukça temiz taranmış ~500Kb'lık 12 puntolu bir belgenin sadece başlıklarını görebildim. Yerel OCR yazılımınız yoksa Gogıl'dan önce diğer online alternatifleri deneyin.
24 Haziran 2010 Perşembe
6 Haziran 2010 Pazar
İnternet, Dünya ve Türkiye
Bu hafta yasa dışı Yutub örgütüne ait olduğu tespit edilen bazı ip adreslerinin fişlendiğini öğrendik, ancak bu adresler aynı zamanda masum Gogıl hizmetleri için de kullanılıyormuş. Yani Gogıl hizmeti için bu adreslere başvuran milyonlarca vatandaş cevap alamaz durumda. BTK'dan "aynı adresi kullanmasalarmış kardeşim" anlamında bir açıklama okuduk.
Geçtiğimiz yıllarda Dünya'ya alay konusu olduğumuz Yutub sansürünün (ve diğerlerinin) artık toplumsal baskı neticesinde yavaş yavaş çözülmeye başlayacağını düşünmekle ne kadar saf olduğumu bu hafta anladım. Türkiye'deki hak ve özgürlükleri kısıtlamaya çalışacak kişilerin istismarını kolaylaştırıcı, ellerine koz veren kanunlar çıkarılmış olması bir hataydı ve bu hatada ısrar etmek küçük düşürücüydü. Ama beni asıl üzen toplumsal taleplerin ve ihtiyaçların kanunlar olarak somutlaşması veya hataların düzeltilmesi sürecinin işlemiyor olması. Özetle ulusal yönetim erki gücünü nereden alıyor? sorusunun cevabını göğüsümüzü gere gere verememek acı verici.
Son 15 yılda neredeyse Moore Yasası hızıyla genişleyen, biraz anarşist yapıda bir iletişim devrimi ortaya çıktı. Dünyaya İnternet'ten bakınca hiçbir siyasi sınır göremiyorsunuz, devletsiz bir dünya arkaik bir düzen görünümü var. Bu ortamın gelişmesindeki en büyük hızlandırıcılar olan kapitalist çeteler yine köşe başlarını tutmuş olsa da isteyen kişi onların mahallesine uğramadan da İnternet'in nimetlerinden bir ölçüde faydalanabiliyor, bu gerçek hayatta böyle değil.
Bu haliyle İnternet, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan yapıları bir denizin dalgaları gibi yavaş yavaş aşındırıyor ve bu yapıların beslendiği tek yanlı bilgilenme ve sansürün temelini oyuyor. Bu durum doğal olarak totaliter rejimler açısından devletin varlığına bir saldırı olarak algılanıyor. Özgürlükçü yönetimler ise kurumsal yapıları güçlendirmek için bundan nasıl faydalanacağını araştırıyor.
Ancak Türkiye'nin bu durumu nasıl anladığını ben hala anlayabilmiş değilim. Daha çok ne yaptığını ve yapacağını bilmeyen sakar bir çocuk gibi davranıyor.
4 Haziran 2010 Cuma
Yeni sürümde güncelleme
Pardus ekibi ilk defa herkesi hazırlıksız yakaladı ve takvimden önce sürüm çıkardı, ben de forum yöneticisi olarak bugün için kendimi bir yığın "ne zaman çıkıyor, çıktı mı, saat kaçta, ee saat şu oldu hala yok..." gibi forum mesajlarını okumak üzere hazırlamıştım. Kurtuldum :) Bunun için ayrıca teşekkür edeyim. Ama temcit pilavımızdan kaçış yok tabii; "Bunun adı niye Türkçe değil?" (Çünkü böyle böyle)
Şimdi pek çok Pardus kullanıcısı yeni sürümün .iso dosyasını indirdi, eh bir de güncelleme yapacak. Haklı olarak şöyle düşünülebilir; zaten indirdiğim .iso dosyasında güncel pisi paketleri var, bunları /var/cache/pisi/packages altına kopyalarım, sonra da güncellerim. Böylece daha az paket indiririm.
Ama pisi delta paketleri kullandığı için böyle olmuyor, delta paket kullanımını kapatmak için /etc/pisi/pisi.conf dosyasındaki ignore_delta = değerini True yapmalısınız. Ondan sonra yukarıdaki yöntemle güncelleme yaparsanız OO.org ve KDE paketleri gibi büyük boyutlu temel bileşenleri indirmemiş olursunuz. Güncellemeden sonra pisi.conf'u eski haline getirmeyi sakın unutmayın. Ben sayede tahminen 60-70MB'lık bir indirme ile iş yerimdeki bilgisayarda yeni sürüme güncelleme yaptım.
Evdeki bilgisayarımda ise paket sayısı fazla ve Kernel Headers gibi büyük boyutlu ve CD'de olmayan paketler olduğundan muhtemelen normal güncelleme ile çok farklı olmayacak durum.
Yani bu yöntem depoların her güncellenmesinde biraz daha verimsiz olacaktır, bu nedenle indirme boyutu yeni sürümünün yayınlanmasının üzerinden ne kadar zaman geçerse o kadar çok olacak. Bir süre sonra da normal güncellemeden daha büyük boyutlu indirme yapacaktır.
Şimdi pek çok Pardus kullanıcısı yeni sürümün .iso dosyasını indirdi, eh bir de güncelleme yapacak. Haklı olarak şöyle düşünülebilir; zaten indirdiğim .iso dosyasında güncel pisi paketleri var, bunları /var/cache/pisi/packages altına kopyalarım, sonra da güncellerim. Böylece daha az paket indiririm.
Ama pisi delta paketleri kullandığı için böyle olmuyor, delta paket kullanımını kapatmak için /etc/pisi/pisi.conf dosyasındaki ignore_delta = değerini True yapmalısınız. Ondan sonra yukarıdaki yöntemle güncelleme yaparsanız OO.org ve KDE paketleri gibi büyük boyutlu temel bileşenleri indirmemiş olursunuz. Güncellemeden sonra pisi.conf'u eski haline getirmeyi sakın unutmayın. Ben sayede tahminen 60-70MB'lık bir indirme ile iş yerimdeki bilgisayarda yeni sürüme güncelleme yaptım.
Evdeki bilgisayarımda ise paket sayısı fazla ve Kernel Headers gibi büyük boyutlu ve CD'de olmayan paketler olduğundan muhtemelen normal güncelleme ile çok farklı olmayacak durum.
Yani bu yöntem depoların her güncellenmesinde biraz daha verimsiz olacaktır, bu nedenle indirme boyutu yeni sürümünün yayınlanmasının üzerinden ne kadar zaman geçerse o kadar çok olacak. Bir süre sonra da normal güncellemeden daha büyük boyutlu indirme yapacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)