Pardus iki yıldır çok güzel bir rüzgar yakaladı ve gittikçe popülerleşiyor. Bilgisayarlarla az buçuk haşır neşir olan herkesin kulağına adı çalınıyor bu kişilerin eline bir yerlerden CD'si geçiyor veya internette bir şekilde karşısına çıkıyor. Böyle olunca pek çok kişi tarafından en azından kısa bir süreliğine de olsa kullanılarak iyi veya kötü eleştiriliyor.
Bu Pardus denemelerini yapan kişilerin verdikleri tepkiler ve eleştirileri çok çeşitlendirilebilse de benim artık "Feyzo Sendromu" dediğim tipik bir durum var.
Bir kişinin Feyzo Sendromu yaşaması için bazı ön şartlar vardır.
- Öncelikle bu kişi uzun süre Windows işletim sistemi kullanmış, kullanmakla kalmayarak bu sistemin pek çok teknik detayına vakıf olmuş birisidir. Windows'u istediği gibi özelleştirebilecek, pek çok sorunu çözebilecek seviyede birisi olduğundan kendisini "Bilgisayardan anlayan kişi" olarak takdim eder ve bundan gurur duyar. (Hakkıdır da, o kadar zaman ve emek harcamış)
- Bir diğer şart bu kişinin çevresi tarafından da böyle kabul edilmiş olmasıdır. Çevresi bilgisayarlarla ilgili her türlü sorunlarında bu kişiden danışmanlık ve teknik destek hizmeti alarak onun gururunu okşarlar ve kendisini geliştirmesi için motive ederler.
- Son şart olarak bu kişi Windows haricindeki başka işletim sistemlerini çok iyi tanımamaktadır. Geçmişinde Linux dağıtımları veya başka sistemlerle iyi hatırlayamadığı bazı tecrübeleri olmuşsa da bu konuda karşılaştırma yapacak pek bilgi edinememiştir.
Ve bir gün bu kişi Pardus'u denemek ister, ne de olsa bilgisayardan anlayan birisi olarak gün geçtikçe bu konuda kendisine daha çok soru sorulmaya başlanmıştır, gidişat bellidir, bir gün gelecek, bir yakını karşısına Pardus yüklü bir bilgisayar ile çıkacaktır. Kişi şöyle düşünür; ya böyle bir durumda ağ ayarını yapmak veya bir program yüklemek gibi basit bir işlemi yapamazsam, ya benim bilgisayardan anlayan kişi imajım yerle bir olursa?
İşte Feyzo Sendromunu hazırlayan durum budur. Bu durumdaki pek çok kişi bu korkularla gizli kapılar ardında Pardus kurma ve kullanma denemeleri yapar.
Takdir edersiniz ki bu durumdaki birisinin Pardus kurarak bir iki günde tüm sistemin çalışma mantığını anlaması ve dahası sorun çözme becerisi ve teknik bilgisine sahip olması neredeyse imkansızdır. Ancak yukarıdaki gibi bir stres altındaysanız karşılaştığınız her zorluk, anlamanız gereken her konu, çözmeniz gereken her şey karşınızda büyür. Önünüze okumanız gereken wiki belgeleri, çok yabancı olduğunuz komutlar ve sorun çözme yöntemleri ile bazen geç cevap verilen posta listeleri ve konuların birbirine karıştığı forum başlıkları çıkar. Bu durum yavaş yavaş paniğe yol açmaya başlar ve kişi şöyle düşünür; "yahu bunu neden buraya koymuşlar, bu neden bu kadar zor, bunun nasıl çalıştığını anlamak için daha ne yapmalıyım, bunu böyle yapana kadar şöyle yapsalarmış, burası hiç olmamış" vs. Panik stresi tetikler, stres de anlamayı zorlaştırarak yaklaşımı bozar. Bu hekır gözüyle bakılan kişi Pardus'u açtığı andan itibaren bilgisayarda hiçbir işini halledemez hiçbir sorunu çözemez duruma düşer. Nereden nereye değil mi :)
Tam bu durumda eğer kişi düştüğü bu acıklı duruma karşı savunma psikolojisi ile Pardus'u aşağılama eğilimi gösterirse Feyzo Sendromuna yakalanmış demektir. Bu durumdaki kişileri forum gibi çeşitli e-sosyal ortamlarda Pardus'un eksikliklerini aşağılayarak "Pardus kötü olmuş, ne haliniz varsa görün, kim kullanırsa kullansın, bu ne biçim sistem" anlamına gelen agresif mesajlar yazdıklarında tanıyabilirsiniz. Böylece kendi zedelenmiş egolarını onarmaya çalışmaktadırlar.
Evet Pardus'un pek çok eksiği var ancak buradaki doğru tavır "Pardus bence kötü olmuş, ben bilgisayardan biraz anlarım, eksikleri gidermek için ne yapabilirim?" şeklindeki tavırdır.
Feyzo Sendromuna cevap verenlerin ise genellikle düştükler durum ise Anti-Feyzo Sendromu olarak düşünülebilir, bu durumda kişi Feyzo Sendromu yaşayan kişiye karşı; Pardus veya Linux'un eksikliklerini ve kusurlarını görmezden gelip engin Linux bilgisini herkesin sahip olması gereken bir erdem gibi göstermeye meyillidir. Bu da en az Feyzo Sendromu kadar olumsuz bir tavırdır.
Asıl erdem hiç bilgisayar kullanmamış birisinin bile teknik konuları öğrenmesine gerek kalmadan, ne olduğunu bilmediği "how to" belgelerini uygulamaya mecbur kalmadan kullanabilmesini sağlayacak bir sistemi geliştirmektir.
İşte Feyzo Sendromunu hazırlayan durum budur. Bu durumdaki pek çok kişi bu korkularla gizli kapılar ardında Pardus kurma ve kullanma denemeleri yapar.
Takdir edersiniz ki bu durumdaki birisinin Pardus kurarak bir iki günde tüm sistemin çalışma mantığını anlaması ve dahası sorun çözme becerisi ve teknik bilgisine sahip olması neredeyse imkansızdır. Ancak yukarıdaki gibi bir stres altındaysanız karşılaştığınız her zorluk, anlamanız gereken her konu, çözmeniz gereken her şey karşınızda büyür. Önünüze okumanız gereken wiki belgeleri, çok yabancı olduğunuz komutlar ve sorun çözme yöntemleri ile bazen geç cevap verilen posta listeleri ve konuların birbirine karıştığı forum başlıkları çıkar. Bu durum yavaş yavaş paniğe yol açmaya başlar ve kişi şöyle düşünür; "yahu bunu neden buraya koymuşlar, bu neden bu kadar zor, bunun nasıl çalıştığını anlamak için daha ne yapmalıyım, bunu böyle yapana kadar şöyle yapsalarmış, burası hiç olmamış" vs. Panik stresi tetikler, stres de anlamayı zorlaştırarak yaklaşımı bozar. Bu hekır gözüyle bakılan kişi Pardus'u açtığı andan itibaren bilgisayarda hiçbir işini halledemez hiçbir sorunu çözemez duruma düşer. Nereden nereye değil mi :)
Tam bu durumda eğer kişi düştüğü bu acıklı duruma karşı savunma psikolojisi ile Pardus'u aşağılama eğilimi gösterirse Feyzo Sendromuna yakalanmış demektir. Bu durumdaki kişileri forum gibi çeşitli e-sosyal ortamlarda Pardus'un eksikliklerini aşağılayarak "Pardus kötü olmuş, ne haliniz varsa görün, kim kullanırsa kullansın, bu ne biçim sistem" anlamına gelen agresif mesajlar yazdıklarında tanıyabilirsiniz. Böylece kendi zedelenmiş egolarını onarmaya çalışmaktadırlar.
Evet Pardus'un pek çok eksiği var ancak buradaki doğru tavır "Pardus bence kötü olmuş, ben bilgisayardan biraz anlarım, eksikleri gidermek için ne yapabilirim?" şeklindeki tavırdır.
Feyzo Sendromuna cevap verenlerin ise genellikle düştükler durum ise Anti-Feyzo Sendromu olarak düşünülebilir, bu durumda kişi Feyzo Sendromu yaşayan kişiye karşı; Pardus veya Linux'un eksikliklerini ve kusurlarını görmezden gelip engin Linux bilgisini herkesin sahip olması gereken bir erdem gibi göstermeye meyillidir. Bu da en az Feyzo Sendromu kadar olumsuz bir tavırdır.
Asıl erdem hiç bilgisayar kullanmamış birisinin bile teknik konuları öğrenmesine gerek kalmadan, ne olduğunu bilmediği "how to" belgelerini uygulamaya mecbur kalmadan kullanabilmesini sağlayacak bir sistemi geliştirmektir.
kısmen haklı bir eleştiri, lakin bir iki sorun çözümünden sonra insanların sizi etiketlemesi ve üzerinize yıkılmaya çalışmasına ne demeli? ben anlamam dediğinizde insanların arkanızdan adi herif yakıştırması yapmalarına ne diyelim? söz konusu kişilerin elalemin bilgisayarlarını tamir etmeye ya da hatalarını telafi etmeye gönüllü oldukları fikrine nereden kapılıyorsunuz. evet bir çuval işletim sistemim var ve evet lanet bilgisayar donanımından lanet windows linux mac sorunlarından vs az buçuk anlıyorum. bunları sadece kendi keyfimi sağlamak ya da sorunlarımı çözmek için öğrendim, sizi bilgisayarcı amcaya vereceğiniz üç beş kuruştan kurtarmak için değil. lütfen yüksek beklentiler içine girmeyin ve üzerime yıkılmayın. ben bilmem ben anlamam dediğimde de arkamdan atıp tutmayın. çok da gönüllü değiliz.
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil