Google'ın çeviri hizmeti pek çok kişi için kurtarıcı olabiliyor, en azından hiç yabancı dil bilgisi olmayan kişilerin bir e-posta mesajının spam olup olmadığını anlamasını sağlayacak kadar çeviri yapıyor, ki yakın bir arkadaşım için bu da yeterli. Sonuçta bildiğiniz gibi google çeviri adamı rezil eder :) Aynı zamanda güzel bir eğlence aracıdır da, nasıl mı?
Küçük oyunumuz şöyle; Hepimizin bildiği Türkçe bir deyimi önce İngilizce'ye çeviriyoruz, çıkan sonucu Türkçe'ye, sonra çıkan sonucu tekrar İngilizce'ye, ve böylece devam eder...
Küçük oyunumuz şöyle; Hepimizin bildiği Türkçe bir deyimi önce İngilizce'ye çeviriyoruz, çıkan sonucu Türkçe'ye, sonra çıkan sonucu tekrar İngilizce'ye, ve böylece devam eder...
- Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete
- We're a sign of doom to go to bin
- Biz azabı bir işareti bin gitmek demektir
- We go to a thousand a sign of doom
- Biz binlerce mahkum bir işareti git
- We get thousands of prisoners a sign
- Biz mahkumlara binlerce bir işaret almak
- We are thousands of prisoners to receive a mark
- Biz mahkumlara bir işareti almak için binlerce
- We received a sign to thousands of convicts
- Aç ayı oynamaz
- Hungry bear does not play
- Aç ayı oyun değil
- Open the month is not a game
- Ay Açık bir oyun değil
- Months not open a game
- Ay bir oyun açık değil
- Months not open a game
- Agaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere düser
- No matter how high the tree, the leaves are still falling into place
- Ne olursa olsun, ağaç, yaprak hala düşme vardır yerine yüksek
- No matter what happens, the tree, the leaves are falling instead of still higher
- Ne olursa olsun, ağaç, yapraklarını yerine hala yüksek düşme olduğunu

Yazmaktan bıkmadığım şu meşhur hintli ressam hikayesini Kubilay bey'in
Uzun zamandır (1,5 yıldır) Linux sistemindeki çok çeşitli conf dosyalarını tek bir araç ile yönetip bu dosyalar için gui yazılmasını kolaylaştıracak bir şeyler hayal ediyorum. Nasıl mümkün olacağı konusunda pek bir fikrim yoktu ama son 1 ayda kafamda bazı noktalar şekillendi ve "evet bu böyle olmalı" dediğim konular artınca artık kodlamaya başlamalıyım diye düşündüm. En azından olgunlaşan bazı noktaları koda dökerek unutulup gitmesini önlemiş olurum.
Pardus 2009 Prealpha 3'ü sanal makinede kuruyorum, daha önyükleme ekranından itibaren erkan siyah, yani renk olarak siyah.
Şu aralar benzetmelere takmışım sanırım, geçen gün matrix esprisi yapmıştım, şimdi de Lego aklıma geldi, küçükken oynayamadığım bir oyundu şimdi Linux ile oynamış kadar oluyorum.