Bugün ulusal çapta bir bilgisayar firmasının tanıtım/pazarlama yetkilisi işyerimizi ziyaret etti. Sohbetin sonunda Pardus konusunu açtım ve "Siz kamu kurumlarını geziyorsunuz, oralarda Pardus kullanımı ne durumda acaba?" diye sordum. Kullanıldığını görmediğini, zaten açık kaynak olduğu için kamu kurumları için uygun olmadığını söyledi.
Bu tek örnekten yola çıkıp bir sonuca varmak tabii ki doğru değil ama yine de insan düşünmeden edemiyor; Acaba Türkiye'de Linux ve özgür yazılımlar anlatılamıyor mu? LKD Seminerlerinin veya Özgürlükiçin gibi topluluk faaliyetlerinin tüm ülkeye, her kesime, en azından bilişim sektörü çalışanlarına yayılması için neler yapılmalı?
Bu tek örnekten yola çıkıp bir sonuca varmak tabii ki doğru değil ama yine de insan düşünmeden edemiyor; Acaba Türkiye'de Linux ve özgür yazılımlar anlatılamıyor mu? LKD Seminerlerinin veya Özgürlükiçin gibi topluluk faaliyetlerinin tüm ülkeye, her kesime, en azından bilişim sektörü çalışanlarına yayılması için neler yapılmalı?
Güzel bir noktaya temas etmişsiniz. Aynı tepkilerle ben de zaman zaman karşılaştım. İnsanlar haklı olarak Açık Kaynak tabirini farklı şekilde yorumluyorlar.
YanıtlaSilPardus gibi yazılımlara özgür yazılım demek daha doğru olacaktır. O zaman da özgürlük kavramını anlatmak gerekecektir. Çünkü kullanıcılar nelerle sınırlandırıldıklarını bilmiyorlar.
Son olarak "Kullanıcıların çoğunun açık ya da kapalı kaynak kodu umursadıklarını düşünmüyorum. Öncelikle bu bilinci artırmak gerekiyor bence."
Türkiye'de insanlar ne yazık ki kişisel çıkarlar peşinde koşuyorlar. Toplum bu noktaya bir günde gelmedi, uzun bir arkaplanı var bu durumun. Ve kısa vadede de bu bencil yarış atı psikolojisi bertaraf edilemeyecektir.
YanıtlaSilO yüzdendir ki; özgür yazılım, paylaşım ve burada bahsetmeyeceğim başka şeyler hep gölgede kalıyor. İnsanlar çıkarlarını düşünüyorlar, toplumun faydasını değil...