Adamlar her şeyimi biliyor, evet bir gün google her şeyimi biliyor olacak. Bugün arama motorlarında ne aradığımı, kiminle ne konuda yazıştığımı, anında mesajlarımda hangi konuda ne düşündüğümü, sosyal ağlarda hangi konulara ilgi duyduğumu, kiminle nasıl bir ilişki içinde olduğumu vs. Yarın banka hesaplarımı, düzenli harcamalarımı, sosyal durumumu. Öbür gün neler olacak kim bilir;
Neo-İnternet denilecek bir ağ üzerinde kurulu büyük bir organizasyon, buna ister devlet denilsin ister başka bir şey, yeryüzündeki tüm sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamı fişleyecek bir yapı içinde, bu organizasyondan alınan kimliklerle yaşamaya başlayacak torunlarımız. Buzdolabımdaki ısıdan, güvenlik kameralarımın görüntülerine, aldığım ilaçlardan, seyrettiğim filmlere, yediğim yemeklere, her an nerede ne yapacağıma, belirlediğim takvimlerde nerede ne amaçla bulunacağıma dair herşeyi biliyor olacak adamlar. 7 Günümün 24 saatinin her dakikasında nerede ne yaptığımı biliyor olacaklar. Hiçbir yere kaçamayacak, hiçbir yerde saklanamayacağım, çırılçıplak yaşayıp öleceğim.
Tüm bu ağın dışında, dışarıda olan birisi için yaşam tekerleğin bulunduğu günlerden farklı olmayacak. Marketten alışveriş yapamayacak, okula gidemeyecek, hiçbir şey sahibi olamayacak, hiçbir sosyal faaliyette bulunamayacak, tam bir ilkel gibi yaşamak zorunda kalacak.
Dünya ikiye bölünecek, içeridekiler ve dışarıdakiler. İçeridekiler çoğunluğu oluşturacak ve büyük şehirlerde üstün ırk olarak gelişmiş teknoloji içinde yaşarken, dışarıdakiler küçük köylerde verimsiz topraklarda ilkel tarım ve hayvancılık ile zor koşullarda, hastalık ve vahşilik içinde aşağı ırk olarak yaşama savaşı verecek.
Bir an içime Nostradamus gibi bir korku düştü, klavyenin başından sonsuza kadar kalkmak istedim, bugünden hepimiz oturmuş el birliği ile bu yeni ağı kurmaya çalışmıyor muyuz? Bugün bile İnternet'ten sosyalleşen, para kazanan, yemek sipariş edip, alışveriş yapan, eğitim görüp, evlenen bir tür insan ile bilgisayara karşıdan bakan diğer bir tür insan arasındaki uçurum her gün büyüyor. İnternet klasik devlet mekanizmalarının altını oymaya ve zayıflatmaya çoktan başladı.
Neo-İnternet denilecek bir ağ üzerinde kurulu büyük bir organizasyon, buna ister devlet denilsin ister başka bir şey, yeryüzündeki tüm sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamı fişleyecek bir yapı içinde, bu organizasyondan alınan kimliklerle yaşamaya başlayacak torunlarımız. Buzdolabımdaki ısıdan, güvenlik kameralarımın görüntülerine, aldığım ilaçlardan, seyrettiğim filmlere, yediğim yemeklere, her an nerede ne yapacağıma, belirlediğim takvimlerde nerede ne amaçla bulunacağıma dair herşeyi biliyor olacak adamlar. 7 Günümün 24 saatinin her dakikasında nerede ne yaptığımı biliyor olacaklar. Hiçbir yere kaçamayacak, hiçbir yerde saklanamayacağım, çırılçıplak yaşayıp öleceğim.
Tüm bu ağın dışında, dışarıda olan birisi için yaşam tekerleğin bulunduğu günlerden farklı olmayacak. Marketten alışveriş yapamayacak, okula gidemeyecek, hiçbir şey sahibi olamayacak, hiçbir sosyal faaliyette bulunamayacak, tam bir ilkel gibi yaşamak zorunda kalacak.
Dünya ikiye bölünecek, içeridekiler ve dışarıdakiler. İçeridekiler çoğunluğu oluşturacak ve büyük şehirlerde üstün ırk olarak gelişmiş teknoloji içinde yaşarken, dışarıdakiler küçük köylerde verimsiz topraklarda ilkel tarım ve hayvancılık ile zor koşullarda, hastalık ve vahşilik içinde aşağı ırk olarak yaşama savaşı verecek.
Bir an içime Nostradamus gibi bir korku düştü, klavyenin başından sonsuza kadar kalkmak istedim, bugünden hepimiz oturmuş el birliği ile bu yeni ağı kurmaya çalışmıyor muyuz? Bugün bile İnternet'ten sosyalleşen, para kazanan, yemek sipariş edip, alışveriş yapan, eğitim görüp, evlenen bir tür insan ile bilgisayara karşıdan bakan diğer bir tür insan arasındaki uçurum her gün büyüyor. İnternet klasik devlet mekanizmalarının altını oymaya ve zayıflatmaya çoktan başladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder